Tenedos

Lezzetin İzinde 'nin tavsiyesine uyup son gidişimde, Ankara'da bu cafe yi bulup görmek istedim. Hatta bunu çok önceden bir arkadaşımla planladık ama ne yazıkki, kısmet olmadı ve o gelemedi. Ben onun yerine de test etmeye çalıştım.:)

Kızılırmak sokakta kitapçılara takılıp, usulca yağan yağmura ve keskin soğuğa aldırmadan yürüyerek yaptığım çok uzun olmayan arayıştan sonra Tenedos' a ulaştım. İçerde bir grup gençten başkası yoktu ve sakindi. Saat öğleye yaklaşmasına rağmen servis elemanlarından biri, benden sonra geldi. Fındık aromalı kahve için beklemem gerekti, ama geldiğinde sıcak olması bekleyişin sıkıntısını sildi. Müzikler hakikaten iyi seçimlerdi, fotoğrafta duyulmuyor ama atmosferi keyifli hale getiren unsurdu diyebilirim. yanlızken veya birileriyle gidilip sohbet edilecek hoş bir mekandı. Sokağa bakan pencerenin önündeki masaya oturdum ve dergime kısa bir göz attım derken bir saat geçmişti. Yemek yemedim, cafe rolunu tamamlamıştı bende çünkü. Bir paylaşım, birbirine uzak yabancıların sebep olduğu ortaklık, tanışıklık, kokladığım hava.