Perşembe, Haziran 22, 2006

Emily Dickinson..


21 yıl boyunca bulunduğu odadan hiç çıkmadan, yaşamı boyunca 1700 şiir yazmış ancak yaşarken bunlardan 7 tanesi yayınlanabilmiş, umutsuz aşkların, yalın benzetme ve içe dönük duygulanımların, derin anlamları içeren çok kısa veya uzun şiirlerin sahibi, hayatını hisleri doğrultusunda yöneten, bence gerçekten savaşmış bir kadın.. Cesaretin yüceliğine ve kelimelerinin doğal etkileyiciliğine doğru çekiliyor ruhum...



Ey kafeslerin çıkmazında ağlayan bülbül,
sen sonsuz gökyüzünde gidecek yersiz kalmayı bilir misin?

Çeviren: Talat Sait Halman

--/--



KALBİM UNUTACAĞIZ ONU

Kalbim, unutacağız onu,
Bu gece, sen ve ben.
Ben ışığı unutayım,
Onun sıcaklığını sen.

Unuttuğun vakit, söyle bana,
Ola ki düşüncem donar.
Acele et, oyalanırken sen,
Hatırlayabilirim tekrar.

***
Bir kitap kadar elverişli değildir hiçbir gemi
Uzak ülkelere götürmek için bizi.
Ve hiçbir atın şaha kalkmış
Bir sayfa şiire ulaşamaz hızı.
En yoksullar bile katılabilir bu tura
Kaçak yolculuk etmelere son,
Ne kadar hesaplı şu
İnsan ruhunu taşıyan fayton.

Çeviren: Nazmi Ağıl

10 Comments:

Blogger Esat Ünal said...

romantizm , romantizm nereeya kadar ....

22/6/06 14:08  
Blogger deepness said...

Bu romantizm değil, bu hayatın ta kendisi, insanlara ve yakınlıklara verdiğin değer, kendine ve sevgine sahip çıkma savaşı...

23/6/06 00:05  
Blogger Suat Saygın said...

Himm, bu kadar sene nasil bir evin icinde yasamis merak ettim dogrusu. Hayal gucu de ne kadar genismis ki, hayata karismadan bunca siiri yazabilmis.

23/6/06 01:15  
Blogger Esat Ünal said...

arkadaşım

hayatı inkar ederek yaşamak marifet olsaydı tanıdığım tüm yazarlar aynı metodu seçerdi ( hoş onlarda farklı metodlar bulmuşlar kendilerince ) neyse genede kendinden sıkılmadan okadar uzun süre niye yaşamış analamk mümkün değil sanırım yinede sinir bozucu bir yaşam sevincine sahipmiş ?
hayırlsı olsun...

23/6/06 13:58  
Blogger Age35 said...

Sanırım Virginia Woolf da aynı şekilde kendi odasından başka bir yeri görmeden benzer ürünler verdi..

23/6/06 19:57  
Blogger deepness said...

Age 35; Iris Murdoch, Virginia Woolf ve bir de Elizabeth Browning... Hepsi farkını tarihe ve insanlara kanıtlayan kadınlar, kelimeleriyle ölümsüzleştiler. Onları okumak, çok özel bir deneyim.

24/6/06 14:43  
Blogger cenkunal said...

21 yıl bir odada hapis kalma düşüncesi bile ürpertici.
O şiirler için odada hapis kalmasına gerek yoktu.

24/6/06 21:45  
Blogger Esat Ünal said...

ya bacım sen fenminikmisin , hep sayko kadınlar dan bahsediyon ? hattı yetmiyomuş gibi bie ibnelerden ! hayatın o derece marjinal yazarm yada yaparsan elbette sıktığında aralaran iyi biişiler de çıkar ...

infial yaratmayalım arkadaşlar lakin bu böyle uzar gider..
zaten zevzekliğe meyilliyiz bokunu çıkartırız...

katreyiz alemde
lakin dilde derya olmuşuz

haid hayırlısı ...

25/6/06 02:58  
Blogger okuranne said...

ne zaman yaşamış ve nerede (ingiltere??), ikinci şiir çok tanıdık geliyor ama aşina gelmedi yazar.

26/6/06 20:23  
Blogger deepness said...

Meral, 1830-1886 yılları arasında yaşamış ABD li bir edebiyatçı. Diğer şiirlerine nette ulaşmak mümkün değil, biraz araştırmak gerekiyor. Oysa bu kelimeler, o kadar yakın ve tanıdık ki insana...

26/6/06 23:19  

Yorum Gönder

<< Home